Sebze Kraliçesi Havuç ve Sağlık Ordusu

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Sebze Kraliçesi Havuç adında güzel bir kraliçe varmış. Havuç Kraliçesi parlak turuncu elbisesi ve yeşil tacıyla çok güzelmiş. Onun sihirli gücü varmış, çocukların gözlerini parlak yaparmış. Sağlık Ülkesi'nde yaşarmış ve bütün sebze meyve arkadaşlarıyla birlikte çocukları korumaya çalışırmış. "Ben A vitamini kraliçesiyim!" dermiş gururla. Her sabah "Günaydın sağlık!" diye bağırırmış.

Havuç Kraliçesi'nin en yakın arkadaşları varmış. Domates Prens kırmızı pelerini ve güçlü kaslarıyla "Ben C vitamini şampiyonuyum!" dermiş. Elma Prenses de pembe elbisesiyle "Ben çocukların dişlerini güçlendiririm!" diye sevinirmiş. Süt Baba beyaz sakalıyla "Kemikler benden güç alır!" dermiş. Ekmek Dede de "Enerji benden gelir yavrularım!" diye gülümsermiş. Hepsi birlikte çok güçlü bir ekip oluşturmuşlar.

Bir gün Sağlık Ülkesi'ne kötü bir haber gelmiş. Şehirde yaşayan çocuklar hasta olmaya başlamış, güçsüz düşmüşler. Havuç Kraliçesi çok üzülmüş ve "Ne olmuş çocuklara?" diye sormuş. Bilge Brokoli Büyücü "Çocuklar bizi yemiyor, sadece şeker ve çips yiyorlar" demiş üzgün bir sesle. "Ayyy ne yazık!" diye bağırmış Havuç Kraliçesi. "Bu duruma bir çare bulmalıyız!" demiş kararlı bir şekilde.

Sağlık Ordusu toplanmış ve büyük bir plan yapmış. Havuç Kraliçesi "Ben gidip çocuklarla konuşacağım" demiş cesurca. Domates Prens "Ben de gelirim, hastalıklara karşı koruma vereceğim!" demiş. Elma Prenses "Biz birlikte gidersek daha güçlü oluruz" diye eklemiş. Süt Baba da "Çocuklar bizi tanımalı!" demiş. "Hep birlikte gidelim!" diye karar vermişler ve "Yaşasın sağlık!" diye bağırmışlar.

Sağlık Ordusu şehre inmiş ve çocukların yanına gitmiş. İlk önce biraz korkmuşlar çocuklar ama sonra Havuç Kraliçesi gülümseyip "Korkmayın, biz size yardım etmeye geldik!" demiş. Domates Prens "Ben size güç vereceğim!" demiş, Elma Prenses "Ben dişlerinizi parlak yapacağım!" demiş. Süt Baba "Ben kemiklerinizi güçlendirecek!" demiş. Çocuklar "Gerçekten mi?" diye merakla sormuşlar. "Tabii ki!" demişler hep birlikte.

Havuç Kraliçesi çocuklara sihirli güçlerini göstermiş. Bir çocuk havuç yediğinde gözleri parıl parıl parlamış. "Vaaay!" diye şaşırmış çocuk. Domates Prens başka bir çocuğa güç vermiş, çocuk "Çok güçlü hissediyorum!" demiş. Elma Prenses'i yiyen çocuğun dişleri bembeyaz olmuş, "İnanılmaz!" diye sevinmiş. Süt Baba'yı içen çocuklar daha uzun boylu olmuş. 

"Bu harika!" diye bağırmışlar hepsi birden. "Oley oley!" diye sevinç çığlıkları atmışlar. Çocuklar artık her gün sağlıklı besinler yemeye başlamış. Sabah kahvaltıda süt içer, meyve yerlermiş. Öğle yemeğinde sebze yemekleri, akşam da protein alırlarmış. "Nam nam nam" diye sağlıklı besinleri yerlermiş. Havuç Kraliçesi ve arkadaşları çok mutlu olmuş. Çocuklar güçlü, sağlıklı ve neşeli olmaya başlamış. Artık hasta olmuyorlar, hep enerjik oluyorlarmış. "Sağlıklı beslenmek ne güzelmiş!" derlermiş.

Günler geçmiş, çocuklar bambaşka olmuş. Koştukları zaman yorulmuyor, derslerde daha başarılı olmuş, boyları uzuyor, saçları parlıyor, tırnakları güçleniyormuş. Havuç Kraliçesi "İşte bu benim işim!" diye sevinirmiş. Bütün Sağlık Ordusu "Çocuklar artık bizim değerli arkadaşlarımız!" dermiş. Çocuklar da her yemek zamanında "Teşekkürler Sağlık Ordusu!" diye bağırırlarmış. Herkes mutlu ve sağlıklı yaşamaya devam etmiş.

Gökten üç altın meyve düşmüş, biri Havuç Kraliçesi'ne, biri Sağlık Ordusu'na, biri de sağlıklı beslenen çocuklara. Masalımız burada biter, hepiniz sağlıklı beslenin diye dileriz!