Yıldız Perileri Uzayda

Bir zamanlar, yıldızların ötesinde Işıltı Gezegeni'nde üç genç peri yaşarmış. Pembe kanatlı Roza çiçek büyüleri yaparmış, mavi kanatlı Deniz su büyüleri bilirmiş, yeşil kanatlı Yaprak da bitki büyüleri öğrenirmiş. Onlar Büyü Okulu'nda en iyi arkadaşlarmış ve her gün yeni büyüler öğrenmeye çalışırlarmış. Sabahları birlikte uçarak okula giderler, öğle aralarında bahçede oynarlar, akşamları da birlikte ödev yaparlarmış.

Bir sabah okula geldiklerinde büyük bir kargaşa varmış. Okul müdürü Bilge Peri çok endişeliymiş ve ellerini havaya kaldırarak dolaşıyormuş. "Aman aman aman!" diye bağırırmış. "Büyük Bilgi Kitabımız kaybolmuş! Bu kitap olmadan hiçbir büyü yapamayacağız!" Kitapta tüm büyülerin sırları yazıyormuş ve onsuz periler güçlerini kaybedeceklermiş. Tüm öğretmenler ve öğrenciler çok üzgün olmuşlar.

Üç arkadaş hemen "Biz buluruz o kitabı!" demişler cesaretle. Müdür onlara özel yıldız gemileri vermiş ve "Çok dikkatli olun kızlar," demiş. Gemiler şeffaf kristalden yapılmış ve düşünce gücüyle uçuyormuş. "Vıııııın!" diye ses çıkararak uzaya fırlamışlar. Gemilerin arkasında renkli ışık izleri kalıyormuş ve çok güzel görünüyormuş.

İlk duraklarında Şeker Gezegeni'ne inmişler. Burada her şey şekerden yapılmış evler, ağaçlar, hatta bulutlar bile şekermiş! Şeker Kraliçesi onları karşılamış ve tatlı tatlı gülümsemiş. "Hoş geldiniz tatlı periler! Kitabınızı Gümüş Ejder almış götürmüş. Ama o çok üzgün bir ejdermiş, kimseyle konuşmaz," demiş. Kraliçe onlara özel şeker büyüleri öğretmiş ve yolculukları için tatlı hediyeler vermiş.

Sonra Müzik Yıldızı'na gitmişler. Burada her şey müzikle oluyormuş - evler melodi çalarak büyüyormuş, çiçekler şarkı söyleyerek açıyormuş! "Tıng tıng tıng!" diye çan sesleri her yerde yankılanıyormuş ve periler çok eğleniyormuş. Müzik Kralı onlara büyülü bir flüt vermiş ve "Bu flüt en sert kalpleri bile yumuşatır," demiş. Periler flütün sesini denemiş ve gerçekten de çok güzel çıkıyormuş.

Uzun bir yolculuktan sonra Sessizlik Gezegeni'ne varmışlar. Burası çok karanlık ve sessizmiş, hiçbir ses duyulmazmış. Büyük bir mağarada Gümüş Ejder yaşıyormuş ve çok yalnız görünüyormuş. Ejder kitabı kucağında tutmuş, ama okuyamıyormuş çünkü peri dilini bilmiyormuş. "Kim geldi benim sessiz dünyama?" diye homurdanmış ama sesi aslında üzgünmüş.

Roza cesaretle öne çıkmış ve nazikçe konuşmuş. "Biz kitabı geri almaya geldik," demiş. Ejder "Hayır! Bu kitap artık benim. Çok yalnızım ve en azından güzel resimlerine bakıyorum," demiş. Periler ejderin aslında kötü olmadığını, sadece arkadaş istediğini anlamışlar. Gözlerinde yaşlar varmış ve çok üzgün duruyormuş. Ejder "Hiç kimse benimle arkadaş olmak istemez," diye iç çekmiş.

Deniz büyülü flütü çalmaya başlamış ve tatlı melodiler çıkarmış. "Fıııı fıııı!" diye tatlı sesler çıkmış flütten ve mağara güzel seslerle dolmuş. Yaprak da çiçek büyüsü yaparak mağarayı güzel kokularla doldurmuş. Roza ise şeker büyüsüyle ejdere tatlı ikramlar yapmış. "Mmmmm, ne güzel!" demiş ejder ilk kez gülümseyerek ve çok şaşırmış.

"Seninle arkadaş olalım," demişler periler hep birlikte. "Kitabı okumayı öğretiriz sana ve hep birlikte güzel büyüler yaparız!" Ejder o kadar sevinmiş ki "Gerçekten mi? Yaşasın!" diye bağırmış ve sevinçle zıplamış. Kitabı hemen geri vermiş ve "Artık yalnız değilim!" demiş. Birlikte eve dönerken ejder de onlarla gelmiş ve çok mutluymuş. Artık dört arkadaş olmuşlar ve ejder de büyü öğrenmeye başlamış.

Gökten üç büyülü yıldız düşmüş, biri sana, biri bana, biri de bu masalı dinleyen akıllı çocuklara. Periler ve ejder dostlukları sayesinde daha da güçlü büyüler öğrenmişler ve hep mutlu yaşamışlar.